Kaş'ta Nerelere Gitmeli Ve Neler Yapmalıyız?

Antiphellos

Likya Kentler Birliği’nin başka bir önemli kenti olan Antiphellos, Roma döneminde en şaşaalı zamanlarını yaşamış. Her ne kadar zamanında büyük bir kent olsa da günümüz Antik tiyatro ve kaya mezarları haricinde zamanın yıpratıcı etkisine karşı koyabilmiş yapı kalmamış. Ancak tiyatroya girdiğinizde sizi çevrenizden soyutlayan bir atmosferi var. Ayrıca çok da fotojenik.

Uzun Çarşı ve Kral Mezarı

Kaş merkezin takıcılar, el yapımı ürünler satan tasarım ve hediyelik eşya dükkanları, butikler ve küçük cafelere dolu, Arnavut kaldırımlı ve tarihi cumbalı ahşap evlerle dolu görülmeye değer sokakları. Uzunçarşı’da yürüyorsunuz; renk cümbüslü dükkanlar, el işçiliği takılar, türlü türlü hediyelik eşyalar, restoranlar, kafeler derken karşınıza heybetli Kral Mezarı olarak bilinen Lahit cikiyor. Gerçekten de bir krala layık olabilecek bu yer Kaş’ın başlangıç noktası desek yalan olmaz.

Kalkan

Rengarenk çiçeklerin mis kokuları ile insanın içini açan bir atmosfere sahip Kalkan’da gezinize bölgenin lezzetli balıklarıyla tadı damağınızdan çıkmayacak bir mola verebilir veya meşhur teraslarından akşam saatlerinde güneşin batışını seyredebilirsiniz. Kalkan’da denize girmek için Halk Plajı’nı tercih edebilirsiniz. Meyvelerden yapılan dondurmalar, buz gibi kokteyller ve diğer lezzetler ise Kalkan gezinizi daha da keyifli ve unutulmaz kılacak detaylardan bazıları.

Kaputaş

Türkiye’nin ve dünyanın en güzel doğal plajlarından biridir Kaputaş. İlk görenler “aa ne küçükmüş” der. Kaputaş gezisini Patara ile aynı güne denk getirebilirsiniz. İkisi de aynı hat üzerinde. Böylece hem dünyanın en büyük ve güzel plajlarından birini hem de en küçük ve güzel plajlarından birini görmüş olursunuz. Kaputaş’ta turkuaz renginin isminin neden Türkiye’den geldiğini uygulamalı olarak görmüş olacaksınız.

 

Patara

 

Likya'nın en önemli şehirlerinden biri olan Patara, Dünya'nın en eski demokratik meclis binası ve deniz fenerini bulundurmanın yanı sıra ülkemizin de en uzun plajını özelliğini taşımakta. Patara Kaş Gelemiş köyü sınırları içerisinde bulunuyor. Caretta carettaların da yumurtlama alanlarından biri olan Patara sabah 8:30 ile akşma 19:30 arasında ziyaret edilebiliyor. Kışın ise bu saat 17:30 a çekiliyor. 

Kaş Plajları

Kaş hiç kuşkusuz masmavi sularda kulaç atmak ve kumsallarda güneşin tadını çıkarmak için Türkiye’nin en güzel ve popüler yerlerinden. Kaş plajlarının en büyük artılarından biri ise Bodrum ve Çeşme gibi kalabalık tatil beldelerinden farklı olarak pek çoğuna giriş için ekstra ücret ödemeniz gerekmiyor. Sadece şezlong ve şemsiye kiralamak istediğinizde uygun fiyatlar karşılığında bu hizmetlerden faydalanabilirsiniz. Üstelik plajların birçoğunda bir şeyler yediğinizde veya içtiğinizde şezlong ve şemsiyeleri ücretsiz olarak kullanabiliyorsunuz. Akçagerme Plajı, Asmaaltı Plajı, Küçükçakıl ve Derya Beach, Büyükçakıl , Limanağzı, İnceboğaz ilk önereceğimiz plajlar olsa da hepsi birbirinden güzel plajlar ile dolu bir şehir Kaş.

Tüplü Dalış

Akdeniz ve Ege kıyıları boyunca dalış yapmak için Kaş’tan daha iyi bir yer bulmak son derece güç. 20’nin üzerinde dalış noktası bulunan Kaş’ta tüple denizin derinlerine inebilir ve bu dalışlar sırasında belki de yörenin meşhur deniz canlılarından Caretta kaplumbağalarından birini görebilirsiniz. Üstelik deniz kaplumbağalarının dışında onlarca farklı balık türünü ve deniz canlısını Kaş’ta dalış yaparken görmeniz olası.

Letoon ve Xanthos

Likya Kentler Birliği’nin idare merkezi Xanthos, zamanında yaklaşık 40.000 kişinin yaşadığı dev bir kentken günümüzde dünyanın her köşesinden gelen tarih meraklıların buluşma noktasına dönüşmüş. Xanthos hakkında pek çok efsane var. Likya Kralı Sarpedon’un şehri olarak bilinen bu antik kent hakkındaki efsaneleri bölge esnafından dinlemek çok keyifli. Tarih ile ilgili iseniz hemen yakınındaki Likyalıların dini merkezi Letoon antik kentine de uğramadan geçmeyin.

Demre

Antalya’nın diğer bir ilçesi olan Demre, Kaş’a 1 saat uzaklıkta. Kaş’a kadar gelmişken bölgedeki önemli yerlerden Demre‘ye de yarım gününüzü ayırın deriz. Myra Antik Kenti, Likya Birliği içinde 3 oy hakkına sahip 6 büyük kentten biriydi. Likya döneminden kalma kaya mezarların bulunduğu önemli bir antik kent. Noel Baba olarak bilinen St. Nicholas’ın yaşadığı, piskoposluk yaptığı ve bazı mucizelerini gösterdiği yer olarak çok önemli. Noel Baba Kilisesi, Demre merkezinde yer alan 8. yüzyıldan kalma bir Ortodoks kilisesi. En çok cömertliği ve hediye verme düşkünlüğüyle tanınan St. Nicholas, ölümünden sonra da kendi adına yapılan bu kiliseye defnedilmiş. Andriake ve Likya Uygarlıkları Müzesi, Myra’ya 5 dakika, Demre merkeze ise 1 km uzaklıktaki Çayağzı’nda yer alıyor. Myra’nın liman kenti olarak bilinen Andriake kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan ‘Granarium’ günümüzde Likya Uygarlıkları Müzesi olarak hizmet veriyor. Müzede, Likya Uygarlığı hakkında güzel bilgiler veriliyor. 24 metre uzunluğunda, 12 metre genişliğinde ve 6 metre derinliğindeki yeraltı su sarnıcı çok etkileyici.

Kekova ve Batıkşehir

Kaş’ta gezilecek yer arasında Kekova kesinlikle yer almalı! Neden mi? Çünkü burası el değmemiş doğası ile dünyanın saklı kalmış cennet köşelerinden biri… Kekova, bir ada ve buraya Kaş’tan ya da Demre’den kalkan teknelerle ulaşabiliyorsun. Sahil boyunca uzanan salaş balık restoranlarında vakit geçirirken insanın zamanı durdurası geliyor. Burada sular altında kalan bir de antik şehir var. Mutlaka görülmeli!

Simena -Kaleköy

Kekova Adası’nın tam karşısında bulunan yarımada üzerindeki Simena Kaleköy en az Kaş kadar güzel. Manzarası begonvillerle birlikte, kale surları, taş evlerin çatısı üzerinden içerisi lahitlerle dolu masmavi Akdeniz’e bakıyor. Karada olup da karayolu ulaşımı olmayan Türkiye’nin en güzel köylerinden Kaleköy. Tekne turlarıyla değil de kendiniz ziyaret etmek istiyorsanız, araçla Kaleköy’ün 1 km kadar gerisine kadar yapılan bir yolla gelip, oradan yürüyerek de Kaleköy’e ulaşılabiliyor. Kaş Merkez’den yaklaşık 40 km uzaklıkta.

Üçağız

Kekova ve Kaleköy’e, günübirlik tur teknelerinin veya Antalya-Kaş arası tur yapan teknelerin kalktığı bir yat limanının ve minik pansiyonların olduğu, salaş ama keyifli rakı-balık restoranlarını ve taze yanık dondurmanın en hasını bulabileceğiniz minik bir kasaba.

Saklıkent

 

Fethiye'den yaklaşık 1, Kaş'dan 1 saat 15 dakika süren yolculuktan sonra Saklıkent' e varılıyor. Uzunluğu 18 kilometreyi bulan kanyonun ortalama yüksekliği 200 metre ile 600 metre asında değişmektedir. Kanyonun bazı yerlerinde güneş ışığı dahi görünmez .Kanyonun içinde akan Eşen Nehri aynı zamanda muazzam bir çam ormanına da  hayat vererek Milli Park ilan edilmiş ve koruma altına alınmıştır.

 

Meis

Türkiye kıyılarına en yakın Yunan adalarından biri olan Meis Adası, Kaş’ın karşı komşusu sayılabilecek bir mesafede. Halihazırda bir vizeniz varsa, sahilden belirli aralıklarla hareket eden teknelerde sadece dakikalar içinde Meis’te olabilirsiniz. Gezginleri birbirinden renkli evleri ve şiirsel güzellikteki sokaklarıyla karşılayan Meis Adası Kaş’tan kısa süreli bir Yunan Adası kaçamağı için harika. Eğer vizeniz yoksa da pasaportunuz ve diğer evraklarınızla birlikte buradan vize başvurunuzu yapabilir ve sonrasında adanın yolunu tutabilirsiniz.

Yamaç Paraşütü

Yamaç paraşütü konusunda akla gelen ilk yer Fethiye Babadağ olabilir. Ancak Kaş da bu alanda ziyaretçilerine adrenalinin doruklarda yaşandığı bir deneyim vaat ediyor. Masmavi deniz ile ormanın buluştuğu bu eşi benzeri olmayan coğrafyada gökyüzünden yavaşça aşağı doğru süzülürken Kaş’ın olağanüstü doğasına hayranlığınızı gizleyemeyeceksiniz. Kaş Yarımadası’nı, koyları ve uzaklardan seçilen Meis Adası’nı yamaç paraşütü yaparken gökyüzünden seyretmek kesinlikle Kaş tatilinin en unutulmaz maceralarından biri.

Likya Yolu

Binlerce yıllık uygarlıkların peşinde olan bu yol Antalya’ya kadar uzanıyor. Yolun sağ tarafında masmavi deniz, sol tarafında ise yemyeşil ormanlar bulunmaktadır. Dünyanın en güzel doğa yürüyüş rotaları listelerinde de bulunan Likya Yolu kesinlikle gidilesi görülesi yerlerden birisi.